Bir zamanlar bir kraliçe varmış. Elbisesi çok uzunmuş. Ve bir şövalye varmış. Şövalye çok aptalmış. O kadar aptalmış ki kraliçenin kendisini beklediğini bile unutmuş. Kraliçe kızmış ve “Ne oluyor?” diye sormuş. “Aptal şövalye elbisenizin eteklerine bakmaktan gelemiyor” demişler. Kraliçe “Kesin” demiş. Aptal şövalye kendisini mutlu eden etekler kesilince çok ağlamış. Göz yaşları içerisinde sürekli kısalan elbiseyi takip etmiş. Kraliçe her seferinde “kesin, kesin” diyormuş. Sonunda aptal şövalye üzerinde incecik bir örtü kalan kraliçeyi görmüş. Göz yaşlarını silmiş ve “Ne kadar aptalmışım demiş.” Kraliçe de “Hem aptalsın hem de şişkosun” demiş. Gökten üç kasa elma düşmüş; birincisi aptalların, ikincisi şişkoların üçüncüsü de elbise kesilip duruyor diye ağlayanların başına…